Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar yemyeşil ağaçların gölgesinde, kuş seslerinin yankılandığı bir köyde Minto adında, minik bir tavşan yaşarmış.…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, büyük bir şehirde yaşayan minik bir kız varmış. Adı Defne’ymiş. Saçları omzuna kadar uzanır,…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar ormanın kenarında, küçük bir göletin yanında, tek başına yaşayan minik bir kaplumbağa varmış. Bu…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, Toprak adında gökyüzünü çok seven bir çocuk yaşarmış. Toprak her sabah pencereye koşar, gökyüzüne…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, küçük bir köyün ucunda, sarı çatılı minik bir evde yaşayan bir çocuk varmış. Bu…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar yemyeşil tepelerin ardında, çiçeklerle süslenmiş bir köyde, Elif adında sevimli bir kız çocuğu yaşarmış.…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, ormanın kıyısında minik bir köy varmış. Bu köyde, güneşin ilk ışıklarıyla uyanan, toprağın kokusunu…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, gökyüzünün en sessiz köşesinde, pamuk kadar yumuşak, süt gibi bembeyaz bir bulut yaşarmış. Adı…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, masmavi bir denizin kıyısında küçük bir kasaba varmış. Bu kasabanın kumları yumuşacık, dalgaları ise…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, rüzgârın tatlı tatlı estiği, gökyüzünün her gece yıldızlarla süslendiği bir ormanın kıyısında, minik bir…