Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, kocaman bir şehirde minik bir kız yaşarmış. Adı Defne’ymiş. Defne, henüz beş yaşındaymış. Saçları omuzlarına dökülen, gözleri boncuk gibi parlayan, konuşurken güvercin sesi gibi yumuşak çıkan tatlı mı tatlı bir çocukmuş.
Defne evde tek başına büyüyormuş. Annesiyle babası onu çok severmiş ama gündüzleri çalıştıkları için Defne genelde oyuncaklarıyla vakit geçirirmiş. Her şey yerli yerindeymiş evde… Ama bir şey eksikmiş: bir oyun arkadaşı.
Bazen pencereden dışarı bakar, parktaki çocukları izler, “Keşke benim de bir kardeşim olsa” dermiş. Ama her zaman kardeş olunmazmış. Bazen bir dost, bir arkadaş bile yüreği ısıtmaya yetermiş.
Bir gün annesi Defne’nin yanına oturmuş. Onun neşesinin azaldığını fark etmiş.
“Defnecim,” demiş yumuşacık sesiyle, “sana küçük bir sürprizim var. Ama önce bana söz ver, ona çok iyi bakacaksın.”
Defne’nin gözleri büyümüş, ağzı minik bir ‘o’ olmuş.
“Ne sürprizi anne? Ne aldın ki?”
“Sabret tatlım. Yarın sabah tanışacaksınız,” demiş annesi, göz kırparak.
O gece Defne heyecandan uyuyamamış. Oyuncaklarının arasına bakmış, yatağının altına eğilmiş, hiçbir şey görememiş. Aklında bin bir soru, kalbinde minik minik çarpıntılarla uyuyakalmış.
Ertesi sabah annesi elinde minicik bir kutuyla gelmiş. Kutunun içinde sarı tüyleri pamuk gibi yumuşacık, gagası minicik, gözleri cam gibi parlayan bir civciv varmış.
“Merhaba Defne, bu minik dostunun adı Mimi!”
Defne önce şaşırmış, sonra çığlık atacak kadar sevinmiş.
“Bu benim civcivim mi? Gerçek mi bu?”
Mimi, cıv cıv sesleriyle etrafta dönmüş. Defne ona bir pamuk kadar yumuşak dokunmuş. Önce biraz çekinmiş. Ama sonra Mimi’nin sıcaklığını hissedince içi ısınmış.

İlk günler alışmak biraz zor olmuş. Mimi sabah çok erken uyanırmış, cıv cıv ötüp Defne’yi kaldırırmış. Defne başta sinirlenirmiş ama sonra Mimi’nin sesiyle uyanmanın başka bir tatlılığı olduğunu fark etmiş.
Birlikte her sabah kahvaltı yapar, Defne yulaf yerken Mimi de minik yemlerinden gagalar, sonra salonda birlikte oyun oynarlarmış. Defne çay partisi kurar, Mimi de misafir olurmuş. Her gün yeni bir oyuna başlarlarmış.
Ama her arkadaşlıkta olduğu gibi, onların arasında da bazen sorunlar olurmuş.
Bir gün Defne, Mimi’nin kalemliğini gagaladığını görmüş. Kalemlerin ucu kırılmış, defterin köşesi ıslanmış.
“Mimi! Neden böyle yaptın? Ben sana ne kadar iyi davrandım!” diye bağırmış Defne.
Mimi korkmuş, bir köşeye sinmiş. Gözleri bile yaşarmış gibiymiş.
Defne bir an durup Mimi’nin titreyen halini görünce çok üzülmüş. Koşup onu kucağına almış.
“Özür dilerim Mimi… Biliyorum, sen sadece oyun oynamak istedin.”
Sonra defterini silmiş, kalemlerini düzeltmiş ve Mimi için özel bir oyun alanı kurmuş. Artık kalemlik yerine minik oyuncaklar gagalıyormuş Mimi.
Günler geçmiş… Mevsim değişmiş… Defne ile Mimi’nin dostluğu iyice güçlenmiş.
Beraber resim yaparlar, müzik dinlerler, hatta Defne kitap okurken Mimi kıpırdamadan dinlermiş.
En sevdiği masal “Kırmızı Balık”mış. Defne kitabı açınca Mimi hemen yanına koşar, kıvrılır ve Defne’nin sesiyle hayallere dalarmış.
Bir sabah Defne uyanmış, Mimi’nin sesi gelmemiş. Panikle yatağından fırlamış.
“Mimi? Mimi neredesin?”
Tüm evi aramış. Annesi gülerek mutfağı göstermiş.
“Mimi burada Defne. Bahçeye çıkardı seni bekliyor.”
Defne bahçeye koşmuş. Ve orada, ilk kez gördüğü bir şey olmuş. Mimi… Mimi biraz büyümüş! Tüyleri daha sık, sesleri daha neşeliymiş. Ama hâlâ o sevimli haliyle Defne’ye koşmuş.
O an Defne anlamış ki; dostluk büyür, gelişir ama içindeki sıcaklık hiç değişmezmiş.
Ve o gün annesine dönüp demiş ki:
“Anne, Mimi artık sadece civciv değil. O benim en iyi arkadaşım!”
Annesi gülümsemiş.
“Bazen bir dost, bir kardeşten daha yakındır Defneciğim.”
O günden sonra Defne yalnız hissetmemiş. Çünkü artık bir arkadaşı varmış. Mimi ile hayat daha renkli, daha güzel olmuş.
Her günün sonunda birlikte pencereye oturur, yıldızlara bakarlarmış.
Ve Defne fısıldarmış: “İyi ki geldin Mimi. İyi ki…”
Gökyüzü yıldızlarla süslenmiş, gece tatlı bir masal gibi üzerlerine örtülmüş. Ve Defne ile Mimi Masalı da burada bitmiş.
Ama Defne ile Mimi’nin dostluğu. O hiç bitmemiş. Defne ile Mimi Masalına benzeyen uyku masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Bizi instagramdan takip etmiyorsanız, buraya tıklayarak kolaylıkla takip edebilirsiniz.