Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar küçük bir mahallede, Ahmet adında futbolu çok seven bir çocuk yaşarmış. Ahmet’in en sevdiği şey topla oynamakmış. Her sabah uyandığında ilk işi, penceresinden bahçedeki futbol topuna bakmak olurmuş. Arkadaşları Salih ve Murat da onun gibi futbol delisiymiş.
Ahmet’in sırtında hep 7 numaralı forma varmış. Bu forma ona büyükbabasından kalmamış ve çok değerliymiş. Her maça çıkarken bu formayı giyermiş. Mahalledeki bütün çocuklar Ahmet’i “Gol Kralı” diye çağırırlarmış çünkü her maçta en az üç gol atarmış. Salih ve Murat da onunla aynı kulüpte oynarlarmış.
Bir gün büyük bir turnuva olacağını duymuşlar. Şehirdeki en iyi takımlar katılacakmış bu turnuvaya. Ahmet çok heyecanlanmış ama aynı zamanda birazcık korkmuş. “Ya gol atamarsam ne olur?” diye düşünmeye başlamış. Geceleri uykusu kaçmış, sabahları forma giymeye bile korkmaya başlamış.
Turnuva günü gelip çatmış. Sahaya çıkarken Ahmet’in elleri titriyor, kalbi hızlı hızlı atıyormuş. Tribünlerde o kadar çok insan varmış ki Ahmet önce şaşkına dönmüş.
Maç başladığında topla buluşmaya çalışmış ama ayakları sanki onu dinlemiyormuş. İlk yarıda hiç gol atamamış, hatta Salih’in güzel paslarını bile kaçırmış. Salih ve Murat, sevgili arkadaşlarının bu halini görünce içleri sızlamış. Devre arasında ikisi de Ahmet’in yanına oturmuşlar.
Salih elini arkadaşının omzuna koymuş ve “Ahmet, sen bizim gol kralımızsın, bunu unutma,” demiş içten bir sesle. Murat da gülümseyerek elini Ahmet’in omzuna koymuş. “Forma numaranı gör, yedi numaralı kralsın sen,” demiş.
O an Ahmet’in içi ısınmış, büyükbabasını hatırlamış. Büyükbabası ona hep dermiş ki: “Asıl güç, arkadaşlarının sana verdiği sevgide gizlidir.”
İkinci yarı başladığında Ahmet bambaşka biriymiş. Topla dans eder gibi koşmuş, Salih’in pasını almış ve ilk golü atmış. Sonra Murat’a pas vermiş, o da ikinci golü bulmuş. Ahmet maçın sonuna kadar üç gol daha atmış. Tribünler onu alkışlarken arkadaşları da mutluluktan zıplamışlar.

Turnuvayı kazandıklarında üçü birden kupaya sarılmışlar, gözlerinden mutluluk akıyormuş. Salih ve Murat, Ahmet’i omuzlarına almışlar ve sahada tur attırmışlar. Ahmet o an anlamış ki korktuğu şey aslında hiç de korkutucu değilmiş.
Futbol Turnuvası Masalı burada biterken, Ahmet kupayı sıkı sıkı tutmuş, 7 numaralı forması terden ıslanmış ama gözleri parlıyormuş. O gece büyükbabasının formasını dolabına asarken gülümsemiş. Artık bu forma sadece bir hatıra değil, kendi başarısının da tanığıymış.
Futbol Turnuvası Masalına benzeyen uyku masalları okumak için bağlantıya tıklayabilir, masallarımızı sesli olarak dinlemek için instagram sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.