Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar her şeyi çabucak yapmayı seven, yerinde duramayan bir çocuk varmış. Adı Ömer’miş. Ne yemeğini…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, her gece pencerenin önüne oturup gökyüzünü izlemeyi çok seven bir çocuk yaşarmış. Adı, Mert’miş.…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, annesiyle kek pişirmeyi, babasıyla kitap sayfaları çevirmeyi çok seven, gözlerinde daima bir merak ışıltısı…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, sabahları kargaların sesiyle uyanmayı seven, meraklı mı meraklı bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, ormanın yemyeşil bir köşesinde rengârenk çiçeklerle dolu bir tepe varmış. Bu tepede birçok hayvan…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yemyeşil bir mahallede dört kişilik çok tatlı bir aile yaşarmış. Bu ailenin minik üyesi,…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, geniş mi geniş bir köyde, çocukların çok sevdiği bir bilge yaşarmış. Adı Nasrettin Hoca’ymış.…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, denizin en sessiz köşesinde, Mavi adında küçük bir deniz kızı yaşarmış. Saçları deniz yosunu…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar Elif adında küçük, meraklı bir kız çocuğu varmış. Evlerinin mutfağında dolaşmayı çok severmiş. Kapakları…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, gözleri bazen bulanık gören ama bunu kimseye söylemeyen bir çocuk varmış. Okulda tahtayı net…