Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yemyeşil tepelerin arasında, rengârenk çiçeklerin süslediği, şirin mi şirin bir kasaba varmış. Bu kasabada, ailesiyle birlikte yaşayan Elif adında neşeli bir kız çocuğu varmış.
Elif, kasabanın en sevilen çocuklarından biriymiş. Çünkü o çok sevecen, iyi kalpli ve yardımsever bir çocukmuş. Ama Elif’in en sevdiği şey bayramlarmış. Çünkü bayram demek, tatlı telaşlar, misafirler, yeni kıyafetler ve bol bol şeker demekmiş!
Bu yıl Ramazan Bayramı yaklaşırken, Elif sabırsızlanıyormuş. Günler öncesinden annesine “Anneciğim, bayram ne zaman gelecek? Daha ne kadar bekleyeceğiz?” diye sorup duruyormuş. Annesi ise gülümseyerek Elif’in saçlarını okşuyormuş.
“Neredeyse geldi, Elif’ciğim. Ama bayramı güzel karşılamak için önce hazırlık yapmalıyız.”
Evde Bayram Temizliği
Bir sabah, Elif yatağından kalkar kalkmaz evdeki telaşı fark etmiş. Annesi pencereleri silerken, babası halıları silkelerken, büyükannesi de dolapları düzenliyormuş. Her yer mis gibi sabun kokuyormuş.
“Elif’ciğim, hadi sen de bize yardım et! Bayramda evimiz tertemiz ve pırıl pırıl olmalı.” demiş annesi.
Elif heyecanla yerinden fırlamış. Önce oyuncaklarını toplamış, sonra tozları silmiş. Son olarak, kapının önüne küçük bir süpürgeyle su serpmiş. Annesi ona gülümseyerek, “Çok güzel oldu! Artık evimiz bayrama hazır.” demiş.
Ama bayram hazırlıkları bununla bitmiyormuş…
Tatlı ve Şeker Telaşı
O gün büyükannesi, mutfakta en güzel bayram tatlılarını yapmak için hazırlıklara başlamış. “Elif’ciğim, bana yardım etmek ister misin?” diye sormuş.
Elif’in gözleri parlamış. “Tabii ki isterim, büyükanne! Hangi tatlıyı yapacağız?”
“Baklava yapacağız.”

Büyükanne, incecik hamurlar açmış. Elif, aralarına ceviz serpmiş, büyükannesi de üst üste dizerek tepsiye yerleştirmiş. Son olarak, babası tereyağını eritip üzerine dökmüş ve tepsiyi fırına vermişler.
Fırından çıkan mis gibi baklava kokusu tüm evi sarmış. Elif derin bir nefes almış, “Hmm, harika kokuyor!” demiş.
Ama sadece baklava yetmezmiş! Bayram için rengârenk şekerler de hazırlanmalıymış. Elif, annesiyle birlikte büyük bir tepsiye çeşit çeşit şekerler dizmiş. Kırmızı, yeşil, mavi, sarı… Hepsi parlak ve nefis görünüyormuş. “Bunları bayramda gelen misafirlere ikram edeceğiz.” demiş annesi.
Elif gülerek, “Ama ben birkaç tane tadabilir miyim?” diye sormuş. Annesi de gülerek başını sallamış. “Sadece bir tane!”
Yeni Kıyafetler ve Sürprizler
Bayram sabahı yaklaşırken, Elif ve ailesi bayramlık kıyafetlerini hazırlamış. Elif’in annesi ona fırfırlı, pembe bir elbise almış. Elif elbiseyi giyip aynaya baktığında çok mutlu olmuş. “Çok güzel görünüyorum!” diye sevinmiş.
Babası da ona küçük, işlemeli bir mendil vermiş. “Bu mendili sakla, bayramda ihtiyacın olacak.”
Elif, mendilin ne işe yaradığını bilmiyormuş ama babasının sürpriz yapmayı sevdiğini bildiğinden heyecanla beklemeye karar vermiş.
Bayram Sabahı
Sonunda beklenen sabah gelmiş! Elif, erkenden uyanıp pencereden dışarı bakmış. Tüm kasaba ışıl ışıl, sokaklar neşeyle doluymuş.
Annesi Elif’i güzelce hazırlamış, saçlarını taramış ve ona pembe ayakkabılarını giydirmiş. Sonra hep birlikte büyükbabasının evine doğru yola çıkmışlar.
Büyükbabasının evinde herkes toplanmış. Büyükbaba, bayramın önemini anlatan güzel sözler söylemiş, herkes büyüklerin ellerini öpmüş. Elif de büyükbabasının elini öpüp, ona babasının verdiği mendili uzatmış. Büyükbabası mendilin içine altın bir bayram harçlığı koymuş!
Elif’in gözleri mutlulukla parlamış. “Bu mendilin sırrı meğer harçlık almakmış!” diye gülerek babasına bakmış.
Bayram boyunca Elif ve arkadaşları, kasabayı dolaşıp şeker toplamışlar. Her gittikleri evde güler yüzle karşılanmışlar, ellerine renk renk şekerler doldurulmuş.
Gün sonunda Elif, harçlığını saymış, şekerlerini dizmiş ve kocaman bir gülümsemeyle annesine sarılmış.
“Bayram ne güzel bir şeymiş, anne! Hem tatlılar, hem şekerler, hem de büyüklerle bir araya gelmek… Bayramın en güzel yanı sevgiyi paylaşmakmış!”
Annesi onu sıkıca kucaklamış. “Evet, Elif’ciğim. Bayram, mutluluğu paylaşınca daha güzeldir.”
Ve o gün, Elif bayramların sadece tatlılardan ve şekerlerden ibaret olmadığını, en önemli şeyin sevgi, birlik ve paylaşmak olduğunu anlamış.
Ramazan Bayramı Masalından sonra, her bayram geldiğinde Elif aynı heyecanı hissetmiş, büyüklerine hediyeler hazırlamış ve bayram sabahını neşeyle karşılamış.
Ve böylece, her Ramazan Bayramı, kasabanın en güzel günü olmaya devam etmiş.
Ramazan Bayramı Masalına benzeyen uzun masallar okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Masallarımızı instagram adresimizden okumak için ise sayfamızı takip edebilirsiniz.