Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, Toprak adında gökyüzünü çok seven bir çocuk yaşarmış. Toprak her sabah pencereye koşar, gökyüzüne uzun uzun bakarmış. Kuşlar nerede uçar, bulutlar nereye gider, yıldızlar geceleri nereye saklanır, hepsi onu meraklandırırmış.
Ama en çok da bir şeyi hayal edermiş: “Keşke arabalar da uçsa,” dermiş içinden. “Yukarıdan bakarak yol alsak. Bulutların üstünde gidip yıldızlara çarpmasak.”
Annesi bu hayale gülümseyerek karşılık verirmiş. “Arabalar uçamaz Toprak’cığım,” dermiş. “Yollar yerde olur, arabalar da yerde gider.” Fakat Toprak pes etmezmiş. Her sabah aynı cümleyi tekrar edermiş: “Bir gün olacak. Arabalar uçacak. Hem de rengârenk!”
Bir sabah, Toprak yine pencerenin kenarındayken, dışarıdan alışılmadık bir ses duymuş. “Vuuuv-vızzz! Cıvırrr!” Rüzgâr gibi değilmiş bu ses. Kuş sesi de değilmiş. Kalbi pır pır atarak dışarı fırlamış.
Ayakkabılarını giymeye bile vakti olmadan, bahçeden geçip evlerinin arkasındaki küçük tepeye tırmanmış. Tepede gördüğü şey karşısında gözlerine inanamamış.
Tepede bir araba duruyormuş. Ama bu araba yerde değil, havada asılı duruyormuş. Uçuyormuş! Küçük, yuvarlak camları, yukarı doğru açılan kapıları ve tekerlekleri yerine dönen pervaneleri varmış.
Renkleri de çok farklıymış; ön tarafı güneş sarısı, arkası lavanta moru, çatısı ise pamuk gibi beyazmış.
Toprak büyülenmiş gibi fısıldamış: “Gerçekten uçuyor.” Tam o sırada araba yavaşça yere inmiş ve kapısı açılmış. İçeriden pırıl pırıl gözlü bir kız çocuğu çıkmış.
“Merhaba!” demiş neşeyle. “Ben Lila. Uçmak ister misin?”
Toprak heyecanla başını sallamış. Ayakları çıplakmış, ama umurunda bile değilmiş. Lila, gülümseyerek elini uzatmış ve birlikte arabaya binmişler.

Arabanın içi çok rahatmış. Koltuklar yumuşak, camlar kocamanmış. Tavanda minik yıldız lambalar parlıyormuş. Pervaneler dönmeye başlamış, “vızz-vızz” diye sesler çıkmış ve araba gökyüzüne doğru yükselmiş.
İlk önce çatıların üzerinden geçmişler. Sonra ağaçların, parkların, yolların, derken bulutların arasına dalmışlar.
Toprak gözlerini kapatmış, yüzüne vuran rüzgârı hissetmiş. İçinde kelebekler uçuşmuş gibiymiş.
“Bu araba nasıl uçuyor?” diye sormuş merakla. Lila gülümsemiş.
“Bu araba Kalp Motoruyla çalışıyor,” demiş. “Ne kadar çok hayal kurarsan, o kadar yükseğe çıkar.”
Toprak şaşkınlıkla “Gerçekten mi?” diye sormuş. Lila başını sallamış. “Ama sadece iyi niyetle kurulan hayaller işe yarar,” demiş. “Yani kalpten gelenler.”
Bir süre sonra uçan araba, pamuk gibi bulutların üzerine konmuş. Bulutlar yumuşacıkmış, üstünde yürüyünce puf puf sesler çıkıyormuş.
Toprak ve Lila orada yürümüşler, zıplamışlar, bulutları şekillere benzetmişler. Her hayal kurduklarında, arabanın motoru ışıl ışıl parlamış.
Lila cebinden küçük bir defter çıkarmış. “Buraya bir hayalini yaz,” demiş. “Kalp Motoru’na sunmak gerek.”
Toprak biraz düşünmüş, sonra dikkatle yazmış: “Uçan arabalar herkesin olsun. Hiç kimse yolda kalmasın. Her çocuk, gökyüzünü görebilsin.”
Lila, onun yazdıklarına bakıp başını okşamış. “İşte bu, gerçek bir Kalp Hayali,” demiş.
Dönüş yolculukları daha da güzel geçmiş. Rüzgâr tatlı tatlı esmiş, bulutlar kenara çekilmiş, gökyüzü onları kucaklamış.
Evlerine yaklaşınca Lila, “Burası senin durağın,” demiş. “Ama bu bir sır. Kimseye anlatma. Sadece kalpten iyilik yaptığında yeniden çağırabilirsin.”
Toprak, hem şaşırmış hem de sevinmiş. “Söz veriyorum,” demiş içtenlikle.
Lila el sallamış. Araba “vızz-vızz” diye ses çıkararak göğe doğru kaybolmuş.
Toprak olduğu yerde kalmış. Kalbi hâlâ gökyüzü gibi atıyormuş.
O günden sonra her sabah birine yardım etmeye başlamış. Çiçekleri sulamış, kardeşine masal anlatmış, düşen bir oyuncağı kaldırmış.
Geceleri yatağa uzandığında gökyüzüne bakar, içinden usulca fısıldarmış: “Lila, uçan arabayı tekrar görür müyüm?”
Bir sabah, pencere kenarında küçük bir not bulmuş: “Hayalin yolda. Kalp Motoru çalışıyor. Hazır ol.”
Ve Uçan Araba Masalının sonunda Toprak artık biliyormuş ki: “Gerçekten isteyen ve içtenlikle iyilik yapan herkes bir gün gökyüzüne yükselebilirmiş.”
Uçan Araba Masalımıza benzeyen kısa masallar okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yeni açtığımız Youtube Kanalımıza abone olarak bize destek olabilir, hafta sonu yayımlayacağımız sesli masalı ilk siz dinleyebilirsiniz.