Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yemyeşil ağaçlarla çevrili küçük bir şehirde, Elif adında meraklı mı meraklı bir kız çocuğu yaşarmış. Elif, altı yaşındaymış ve her sabah pencerenin önüne oturup insanların işe gidişini izlemeyi çok severmiş.
Sabahları babası kahvesini alır, annesi çantasını kontrol eder, Elif de el sallarmış aralarından geçen komşulara. “Ayşe teyze bugün yine fırına gidiyor, Ahmet amca da belediyeye,” dermiş kendi kendine.
O sabah, Elif uyanır uyanmaz penceresine koşmuş ama dışarısı her zamankinden sessizmiş. Ne işine koşan insanlar varmış ne de servis sesleri. Elif hemen annesine seslenmiş:
— Anneee, herkes nerede?
Annesi gülümseyerek mutfaktan seslenmiş:
— Bugün 1 Mayıs, tatil günü. Ama sıradan bir tatil değil. Bugün Emek ve Dayanışma Günü.
Elif kaşlarını çatıp düşünmüş. “Emek ne demekti? Dayanışma ne işe yarardı?” Bu kelimeler kulağına güzel geliyormuş ama biraz da karışıkmış.
Kahvaltıdan sonra annesi mutfak masasını toplarken, Elif yanına oturmuş. Gözlerinde kocaman bir merak varmış.

— Anne, 1 Mayıs neden bayram? Bayramlarda şeker yenir, büyüklerin eli öpülür. Bu bayramda ne oluyor?
Annesi tebessümle Elif’in başını okşamış.
— Bu bayram, çalışan insanların bayramı. Yani her sabah işe giden babanın, fırında ekmek pişiren Ayşe teyzenin, sokakları temizleyen işçilerin bayramı. Onlar her gün çok çalışıyorlar ya, işte bugün onların dinlenme, birlik olma ve seslerini duyurma günü.
Elif hemen heyecanla sormuş:
— Peki biz onları nasıl kutluyoruz?
Annesi düşünmüş. Sonra pencereye yürüyüp dışarıyı göstermiş.
— Bak, birazdan parka gideceğiz. Orada insanlar pankartlarla yürüyecek, şarkılar söyleyecek. Çalışanların birlikte olduğunda daha güçlü olduğunu gösterecekler. Biz de onları alkışlayacağız.
Elif’in gözleri parlamış. Parkta şarkılar, renkler, kalabalıklar olacakmış. Belki balonlar bile vardır!
Birkaç saat sonra, Elif annesiyle birlikte dışarı çıkmış. Hava güneşliymiş. Kuşlar ağaçların arasında şarkılar söylüyor, esen rüzgar parkta asılı bayrakları dalgalandırıyormuş.
Parkın girişinde insanlar ellerinde afişlerle durmuş. Rengârenk yazılar yazılmış pankartlarda. “Emek kutsaldır”, “Herkes için eşit haklar” gibi sözler… Elif okuduklarını tam anlamasa da insanların yüzündeki gülümsemeler ona iyi gelmiş.
Kalabalığın ortasında çocuklar da varmış. Bazı çocuklar ellerinde çiçekler tutuyor, bazıları ise yüzlerine renkli desenler çizdirmiş.
Elif, eline küçük bir bayrak almış. Annesiyle birlikte kalabalığın yanına gitmişler. Bir grup işçi, şarkı söyleyerek yürüyormuş. Şarkının sözleri neşeliydi: “Birlik olalım, yan yana duralım, emeğimizle dünyayı kuralım.”
Elif alkışlamış, çocukça bir coşkuyla bağırmış:
— Yaşasın çalışan insanlar!
O sırada kalabalıktan biri, Elif’e gülümsedi. Kadın belediyede temizlik görevlisiymiş. Sarı yeleğini giymiş, elinde bir demet papatya varmış. Elif’e bir tane uzatmış:
— Senin gibi çocuklar bizim için en büyük ödül, demiş.
Elif papatyayı almış ve teşekkür etmiş. Kalbinde tatlı bir sıcaklık hissediyormuş. Küçücük yüreğiyle büyük bir şey öğrenmişti: Her iş, her emek kıymetliydi. Ve insanlar birlikte olursa daha güçlü hissederdi.
O gün parkta saatler geçmiş. Çocuklar balonları uçurmuş, anneler sohbet etmiş, babalar gülümsemiş. Herkesin yüzünde ortak bir huzur varmış.
Akşam eve dönerken Elif, babasına sarılmış.
— Bugün senin bayramındı baba. Çünkü sen, biz mutlu olalım diye her gün çalışıyorsun.
Babası gözlerini hafifçe kapatıp gülümsemiş. Elif’in başını okşamış.
— Bunu hatırlaman yeter kızım. En güzel bayram budur işte.
Gece olunca Elif yatağına yatmış. Elinde papatya, aklında parkta geçen renkli anlar… İçinden şu cümle geçmiş:
“Her iş bir emektir, her emek bir değerdir. Ve birlik olunca dünya daha güzel bir yerdir.”
1 Mayıs Bayramı Masalının sonunda Elif, çalışmanın ne demek olduğunu öğrenmiş bir çocuk olarak huzurla uykuya dalmış. Ve gökyüzündeki yıldızlar, onun bu yeni öğrendiği bilginin üzerine yavaşça parıldamış.
1 Mayıs Bayramı Masalına benzeyen uyku masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. En güzel sesli masallarımızı dinlemek için ise instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.