Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yemyeşil tepelerin arasında saklanan, rengârenk çiçeklerle dolu bir vadide “Bal Krallığı” adında büyülü bir yer varmış. Bu vadide yüzlerce arı yaşar, her biri çiçeklerden bal toplarmış.
Ama Bal Krallığında herkesten çok çalışan bir arı varmış. Bu arı o kadar çalışkanmış ki, arkadaşları onun neden bu kadar çalıştığına hiç anlam veremezmiş. İşte bu çalışkan arının adı Vızvız’mış.
Vızvız, sabahın en erken saatlerinde uyanır, narin kanatlarını çırparak güneşin ilk ışıkları altında çiçekten çiçeğe uçarak bal toplarmış. Ancak, arkadaşları Vızvız kadar çalışkan değilmiş. Onun kadar hızlı ve düzenli bal toplayan başka bir arı yokmuş.
Vızvız, kovanın içinde dolanırken arkadaşlarının boş boş kanat çırptığını ve zamanlarını oyun oynayarak geçirdiklerini fark etmiş. Onların yanına gidip, merakla sormuş: “Arkadaşlar, neden bugün bal toplamıyorsunuz? Hava harika ve çiçekler bizi bekliyor!”
Çimen adındaki bir arı, kıkırdayarak cevap vermiş: “Vızvız, her gün çalış çalış nereye kadar? Biraz eğlenmek hakkımız değil mi?”
Zıpır adındaki başka bir arı da Çimen’e katılmış: “Evet! Zaten balımız var. Daha fazlasını neden topluyoruz ki?” diye sormuş.
Vızvız, arkadaşlarının bu rahat tavrına şaşırmış. Ama onların, söylediklerini hemen anlamalarını beklememiş. Bu yüzden sakin bir şekilde, “Size neden çalışmamız gerektiğini göstermek istiyorum. Eğer benimle gelirseniz, size çalışkanlığın ne kadar önemli olduğunu anlatacağım,” demiş.

Vızvız’ın arkadaşları başta istemese de onun ısrarına dayanamayarak peşinden gitmişler. Vızvız, onları vadinin en uzak köşesinde saklı olan “Büyülü Çiçek Bahçesi”ne götürmüş. Burası renk cümbüşü içinde bir yermiş; altın sarısı ayçiçekleri, pembe karanfiller ve parlayan mavi papatyalarla doluymuş. Çiçeklerin kokusu öyle büyüleyiciymiş ki, sanki bir masalın içindeymiş gibi hissetmişler.
Çimen, şaşkınlıkla etrafa bakarken, “Bu kadar çok çiçeği daha önce hiç görmemiştim!” diye bağırmış.
Vızvız gülümseyerek, “Bu çiçekler bal yapmamız için bize yardım ediyor. Ama çalışmazsak, bu güzel bahçe bir gün kuruyabilir. Çiçekler bizimle iş birliği yapıyor, biz de onlara yardımcı olmalıyız,” demiş.
Zıpır biraz şaşırmış bir ifadeyle, “Ama biz çalışmazsak ne olur ki? Doğa zaten kendi kendine işler,” diye karşılık vermiş.
Tam o sırada, parlak bir ışık gökyüzünü kaplamış ve dev bir kelebek kanat çırparak önlerinde belirmiş. Bu, Bal Krallığı’nın büyülü koruyucusu olan “Pırıl”mış.
Pırıl, arılara yumuşak bir sesle seslenmiş: “Sevgili küçük arılar, doğanın dengesini sürdürmek için çalışmak zorundayız. Eğer çiçeklerden bal toplamazsanız, çiçekler solacak, tohumlar büyüyemeyecek ve tüm canlılar bundan etkilenecek. Haydi, size bunu göstereyim.”
Pırıl’ın büyülü kanatları parlamış ve arılar bir anda kendilerini Bal Krallığı’nın geleceğinde bulmuşlar. Ancak burası yaşadıkları yerden çok farklıymış. Vadide ne bir çiçek kalmış ne de bir damla bal. Her yer kurumuş, dallar çıplak kalmış, güneş bile daha az parlıyormuş.
Çimen, korkuyla, “Bu nasıl oldu?” diye sormuş.
Pırıl, üzgün bir şekilde açıklamış: “Siz bal toplamazsanız, çiçekler polenlerini yayamaz ve büyüyemez. Çiçekler olmadan da arılar yaşayamaz. Bu yüzden herkes üzerine düşeni yapmalı. Çalışkanlık sadece sizin için değil, tüm doğa için önemli.”
Vızvız’ın arkadaşları bu manzara karşısında çok üzülmüş. Zıpır, “Biz yanlış yapmışız. Artık daha çok çalışacağız!” demiş.
Pırıl, kanatlarını bir kez daha çırpmış ve arılar kendilerini yeniden Bal Krallığı’nın o yemyeşil vadisinde bulmuş. Çimen ve Zıpır, hemen kolları sıvayıp çiçeklerden bal toplamaya başlamışlar. Onlar çalışmaya başladıkça, çiçekler daha da parlamış, vadiye mis kokular yayılmış.
Vızvız, arkadaşlarına minnetle bakarak, “Bakın, çalışkan olmanın sırrı burada: Hepimiz birlikte çalışırsak, sadece kendimize değil, tüm dünyaya fayda sağlarız,” demiş.
O günden sonra, Bal Krallığında ki tüm arılar Vızvız gibi çalışkan olmuş. Kovanları bal ile dolmuş, vadileri çiçeklerle süslenmiş ve herkes mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmiş.
Vızvız ve arkadaşları, öğrendikleri bu dersi hayatları boyunca unutmayarak doğaya katkıda bulunmuşlar. Bal Krallığı, çalışkanlık ve dayanışma sayesinde hep canlı ve renkli kalmış. Pırıl ise her gün vadinin üzerinde uçarak onları izlemeye devam etmiş.
Ve böylece, Çalışkan Arı Masalı, çalışmanın sadece bir zorunluluk değil, bir mutluluk kaynağı olduğunu herkese anlatmış.
Çalışkan Arı Masalına benzeyen en güzel hayvan masallarını okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.