Bir varmış, bir yokmuş. Güzel bir sabah, güneş gökyüzünde parıl parıl parlıyormuş. Kuşlar dallarda cıvıl cıvıl ötüyor, rüzgâr ağaç yapraklarını hafifçe sallıyormuş. Defne’nin evinde ise bir heyecan yaşanıyormuş. Çünkü o gün, Defne’nin hayatında çok özel bir günmüş.
Defne, daha yeni yürümeye başlamış bir bebekmiş. Evde minik adımlarıyla dolaşıp annesi ve babasını neşelendiriyormuş. Ama bugün farklıymış. İlk kez dışarı çıkacak ve kendi ayaklarıyla sokakta yürüyecekmiş.
Annesi, Defne’ye tatlı bir sarı elbise giydirirken, “Bugün çok özel bir gün, tatlı kızım,” demiş. Babası ise parlak kırmızı ayakkabılarını Defne’nin ayaklarına dikkatlice giydirirken, “Bu ayakkabılar seni harika bir maceraya götürecek!” diye eklemiş. Defne, gözleri heyecanla parlayarak minik ellerini havaya kaldırmış ve mutlulukla kahkaha atmış.
Kapıyı açtıklarında Defne, dışarıdaki dünya ile ilk kez karşılaşmış. Güneş, yanaklarına sıcacık bir dokunuş yapmış. Tatlı bir rüzgâr saçlarını okşayıp sanki ona “Hoş geldin!” demiş. Ağaçların arasından kuşlar neşeyle cıvıldıyor, çiçekler rüzgârda hafifçe sallanarak Defne’ye selam veriyormuş.
Defne, annesinin elini sıkıca tutmuş ve ilk adımını sokağa atmış. Minik ayakları taşlara değdiğinde birden heyecanla gülmüş. Babası, “Bak Defne, dışarısı ne kadar güzel! Her adımında yeni şeyler keşfedeceksin,” demiş.
Defne’nin yürüdüğü yolun kenarında rengârenk çiçekler açmış. Mor menekşeler, kırmızı laleler ve sarı papatyalar adeta ona gülümsüyormuş. Defne, çiçeklere bakarken bir uğur böceği yapraklardan uçarak onun eline konmuş. Defne, şaşkınlıkla uğur böceğine bakmış ve tatlı bir sesle, “Merhaba, küçük böcek!” demiş.
Annesi, “Bu bir uğur böceği, tatlım. Sana uğur getirir,” demiş. Defne’nin yüzü mutlulukla parlamış. Uğur böceği bir süre Defne’nin elinde durmuş, sonra kanatlarını açıp uçmuş.
Biraz ileride Defne’nin karşısına yumuşacık tüyleri olan bir kedi çıkmış. Kedi, Defne’ye doğru gelmiş ve minik patileriyle onun ayaklarına dokunmuş. Defne, eğilip kediyi sevmeye başlamış. Kedi, Defne’nin sevimli hareketlerinden çok mutlu olmuş gibi mırlamaya başlamış. Babası gülerek, “Sanırım seni çok sevdi!” demiş.
Yürüyüş devam ederken, annesi ve babası, “Hadi biraz dinlenelim,” diyerek bir parkta durmuş. Çimenlerin üzerine bir örtü serip küçük bir piknik hazırlamışlar. Defne, oturduğu yerden etrafına bakmış. Kuşlar çimenlerin üzerinde dolaşıyor, minik karıncalar yaprak taşıyormuş.
Annesi, “Biliyor musun Defne? Dışarısı çok güzel çünkü burada keşfedecek o kadar çok şey var ki! Her adımında yeni bir şey göreceksin,” demiş. Babası da bir dilim elmayı Defne’ye uzatıp, “Ve bu gördüklerin, seni hep mutlu edecek,” diye eklemiş.
Defne, elmayı almış ve mutlulukla yemiş. Balonların rüzgârda uçtuğunu, kelebeklerin çiçeklerin arasında dans ettiğini görmüş. Kendi kendine gülerek, “Burada her şey çok güzel!” demiş.
Piknikten sonra Defne, çimenlerin üzerinde koşmaya başlamış. Minik adımlarıyla etrafı keşfederken bir ağacın altına gelmiş. Ağacın dallarında kocaman, parlak bir top asılıymış. Babası, Defne’nin topu işaret ettiğini görünce onu alıp kızına vermiş. Defne topu ellerine aldığında kahkahalar atmış ve topu annesine doğru yuvarlamış.
Annesi, “Seninle oynamak çok eğlenceli, tatlım,” demiş ve topu geri yuvarlamış. Böylece aile, ağacın altında uzun bir süre oyun oynamış. Defne’nin kahkahaları parkı doldurmuş.
Gün batmaya başladığında, Defne’nin macera dolu günü sona ermiş. Babası, “Hadi bakalım, artık eve dönme zamanı,” demiş. Defne, minik ayaklarıyla eve doğru yürümüş. Güneş, ufukta kaybolurken gökyüzü rengârenk bir hal almış.
Eve vardıklarında, Defne’nin gözleri yavaşça kapanmaya başlamış. Babası onu nazikçe kucağına alıp yatağına yatırmış. Annesi, “Bugün dışarıda çok şey keşfettin, tatlı kızım. Yarın yine yeni şeyler görmek için dışarı çıkacağız,” diyerek onu öpmüş.
Defne, minik ellerini annesine doğru uzatmış ve tatlı bir sesle, “Dışarısı çok güzelmiş. Yarın tekrar gidebilir miyiz?” demiş. Annesi gülümseyerek, “Elbette, güzel kızım,” demiş.
Defne ve Renkli Dünya Masalı burada biterken Defne, o gece rüyasında yine çiçeklerle, kuşlarla ve dost hayvanlarla dolu bir dünyada yürümüş.

Çünkü ilk adımları, sadece dışarıyı değil, aynı zamanda kendi cesaretini ve merakını da keşfetmesine yardımcı olmuş.
Ve o günden sonra Defne, her gün daha cesur, daha mutlu adımlar atmış.
Defne ve Renkli Dünya Masalına benzeyen bebek masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.