Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, gökyüzüne kadar uzanan, bembeyaz karlarla örtülü büyülü bir krallık varmış. Bu krallıkta kış hiç bitmez, kar taneleri yumuşacık pamuk gibi düşermiş. Ağaçlar buzdan süslerle parıldar, gökyüzü masmavi ışıldarmış.
Bu güzel ülkenin nazik ve sevgi dolu bir kraliçesi varmış: Karlar Kraliçesi! Uzun, ışıl ışıl bir pelerini, gümüşten bir tacı ve içinde sıcacık sevgi taşıyan sihirli bir kalbi varmış. Ne zaman gülse, gökten ışık saçan kar taneleri düşermiş. “Pır pır pır, karlar gelir, yumuşacık örter her yeri!”
Kraliçe’nin en sevdiği şey, özel bir kar tanesi olan Pırıltı’ymış. Pırıltı, dünyadaki en parlak, en güzel kar tanesiymiş. Gökten süzülerek iner, minik ışıklar saçar, çocukların eline konduğunda bile erimezmiş.
Bir gün, sihirli rüzgârlar Kar Krallığı’na fısıldamış:
“Dikkat et Kraliçem, sıcak diyarlardan bir rüzgâr esiyor! Eğer kar tanelerin rüzgâra kapılırsa, eriyip kaybolabilirler!”
Kraliçe, kar tanelerini toplamak için hemen harekete geçmiş. Ancak tam o sırada, Minik Pırıltı havalanmış ve rüzgâra kapılıp uçup gitmiş!
“Ahh! Pırıltı!” diye seslenmiş Kraliçe, ama yetişememiş.
Bütün kar taneleri hep bir ağızdan bağırmış:
“Uçtu gitti,
Görmedik ki!
Minik bir rüzgâr esti,
Sıcak diyarlara gitti!”
Karlar Kraliçesi, Pırıltı’yı bulmaya kararlıymış. Pelerinini rüzgâra açmış ve kuzey rüzgârlarına binerek yola koyulmuş.
Önce buzdan dağları aşmış. Dağların zirveleri pırıl pırıl parlıyormuş. Oradaki buz ayılarına sormuş:
– Sevgili dostlarım, Pırıltı’yı gördünüz mü?
Buz ayıları başlarını sallamış:
– Hayır Kraliçem, biz sadece yıldızları izliyorduk!
Sonra beyaz ormanlara gitmiş. Tavşanlar karlara zıplayarak eğleniyormuş. Kraliçe onlara da sormuş:
– Tavşancıklar, Pırıltı’yı gördünüz mü?
Tavşanlar kulaklarını dikmiş ve cevap vermişler:
– Hayır Kraliçem, biz sadece karda oyun oynuyorduk!
Kraliçe, en sonunda sıcak diyarlara ulaşmış. Burada karlar erimiş, gökyüzü masmavi, güneş ise pırıl pırıl parlıyormuş.
Tam o anda, minicik bir ışık kıvılcımı bir yaprağın üzerinde titriyormuş. Pırıltı! Zavallı kar tanesi, neredeyse erimek üzereymiş!

Kraliçe hızla ona yaklaşmış ve yumuşak sesiyle fısıldamış:
“Dayan Pırıltı, seni kurtaracağım!”
Ellerini gökyüzüne kaldırmış, kalbindeki sevgi ışığını serbest bırakmış. Aniden soğuk bir rüzgâr esmiş ve Pırıltı yeniden havalanmış! Rüzgâr onu nazikçe alıp Kar Krallığı’na geri götürmüş.
Karlar Kraliçesi ve Pırıltı, yeniden krallıklarına dönmüşler. O günden sonra Pırıltı, daha dikkatli olmaya söz vermiş. Kraliçe de sevginin ve dostluğun en büyük sihir olduğunu bir kez daha anlamış.
Ve böylece, Kar Krallığı’nda herkes mutlu mesut yaşamaya devam etmiş. Gökyüzünden düşen her kar tanesi, Karlar Kraliçesi Masalını fısıldamaya devam etmiş:
“Pır pır pır,
Düştünüz bir bir,
Dünyayı güzelleştirdiniz,
Sevgiyle birleşiverdiniz!”
Karlar Kraliçesi Masalına benzeyen kısa masallar okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.