Bir varmış, bir yokmuş. Uzaklarda, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde, sevimli mi sevimli bir ayıcık yaşarmış. Bu sevimli ayıcığın adı Tommy’ymiş.
Tommy, ormanın minik sakinlerinden biriymiş ve her gece uykuya dalmadan önce ormandan gelen o yumuşacık yaprak hışırtısını dinleyerek huzur bulurmuş. Bu ses, ona ormanın ona sarıldığını, kendisini koruduğunu hissettirirmiş.
Ama bir gece, Tommy gözlerini kapatıp uykuya dalmak üzereyken fark etmiş ki o tanıdık yaprak hışırtısı yok olmuş. Önce anlam verememiş, belki de rüzgâr geç kalmıştır diye düşünmüş. Ama birkaç gece geçmesine rağmen hışırtı hâlâ geri gelmemiş. Tommy’nin içine bir merak düşmüş. “Ne oldu da bu güzel ses kayboldu?” diye düşünmüş.
Tommy, bir sabah erkenden uyanmış. Minik çantasını hazırlamış, içine en sevdiği kırmızı elmasını ve küçük bir feneri koymuş. “Hışırtıyı bulmadan dönmeyeceğim!” diyerek yola koyulmuş.
Ormanın içlerinde yürürken önce büyük bir çınar ağacına rastlamış. Bu çınar ağacı, ormanın en yaşlısı ve en bilgesiymiş. Gövdesi kocaman, dalları gökyüzüne uzanıyormuş. Çınar ağacı, Tommy’yi görünce nazikçe yapraklarını sallamış.
“Merhaba, bilge ağaç!” demiş Tommy. “Yaprak hışırtısını kaybettik. Nerede olduğunu biliyor musun?”
Çınar ağacı, derin bir sesle cevap vermiş:
“Ah, minik Tommy. Hışırtı, ormanın kalbinin mutluluğunu yansıtır. Eğer hışırtı kaybolduysa, ormanda bir şeyler ters gidiyor demektir. Ama endişelenme, doğru yolda ilerliyorsun.”
Tommy, bilge ağacın söylediklerini düşünerek yoluna devam etmiş. Derken bir açıklığa varmış. Burada, ince uzun bir ağaç görmüş. Bu ağaç, rüzgâr estiğinde dallarını zarifçe sallıyor, sanki dans ediyormuş gibi görünüyormuş.
“Merhaba, dans eden ağaç!” demiş Tommy. “Hışırtıyı kaybettik. Onu geri getirebilmek için ne yapmalıyım?”
Ağaç, dallarını nazikçe sallayarak cevap vermiş:
“Hışırtıyı geri getirmek için ormanın sakinlerini dinlemen gerek. Onların kalbinde ne eksikse, hışırtı da onun peşinden gider.”
Bu cevap Tommy’nin kafasını karıştırmış ama vazgeçmemiş. Daha fazla ipucu bulmak için ilerlemiş.
Tommy, küçük bir tepeye tırmanırken ayaklarının altında yumuşacık çimenlerin olduğunu fark etmiş. Bu çimenler, her adımda minik bir fısıltı yayıyormuş. Tommy eğilip kulağını çimenlere vermiş.

“Merhaba, fısıldayan çimenler!” diye sormuş. “Yaprak hışırtısı neden kayboldu?”
Çimenler, bir arada tatlı bir koro gibi konuşmuşlar:
“Hışırtı, yalnızca huzurla ve mutlulukla gelir. Ama son zamanlarda ormanda bir huzursuzluk var. Kimse eskisi gibi gülümsemiyor. Bu yüzden hışırtı da kayboldu.”
Tommy’nin kalbi bir anda sıkışmış. “Ormanın mutlu olması için ne yapabilirim?” diye düşünmüş. Ama ne yapacağına karar veremeden yola devam etmiş.
Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken, Tommy’nin karşısına eski bir uyku salıncağı çıkmış. Bu salıncak, eskiden ormanın hayvanlarının toplanıp birlikte eğlendiği bir yermiş. Ama şimdi ipleri eskimiş, tahtası kırılmış ve yalnızca rüzgârda hafifçe sallanıyormuş.
Tommy, salıncağa bakarak içini çekmiş. “Belki de herkes burada yeniden bir araya gelirse, ormana mutluluk geri gelir,” diye düşünmüş. O anda aklına harika bir fikir gelmiş.
Tommy, ormanın dört bir yanına giderek tüm hayvanları tek tek bulmuş. Tavşanlara, sincaplara, kuşlara ve hatta gece yalnız dolaşan baykuşa bile haber vermiş. Hepsini eski uyku salıncağının etrafında bir araya getirmiş.
“Arkadaşlar!” demiş Tommy. “Ormanımız eskisi gibi mutlu değil. Yaprak hışırtısını geri getirmek için önce mutluluğu geri getirmeliyiz. Bugün burada hep birlikte oynayıp şarkılar söyleyelim. Belki hışırtı bizi duyar ve geri gelir.”
Hayvanlar önce şaşırmış ama sonra Tommy’nin ne kadar haklı olduğunu anlamışlar. Birlikte salıncağı tamir etmişler, iplerini yenilemişler. Tavşanlar top oynamış, kuşlar şarkılar söylemiş. Tommy, herkesin yüzünde yeniden gülümsemeler oluştuğunu görünce çok mutlu olmuş.
Tam o anda, hafif bir rüzgâr esmiş. Ve rüzgârın peşinden o tanıdık yaprak hışırtısı geri gelmiş. Herkes şaşkınlıkla kulak kesilmiş. Orman yeniden o huzur dolu sesle dolmuş.
Tommy, gülümseyerek gökyüzüne bakmış. “Biliyorum ki ormanın mutluluğu, bizim kalplerimizdeki sevgiyle geri geldi,” demiş.
Tommy ve Ormanın Hışırtısı Masalı burada biterken Tommy ve arkadaşları, eski uyku salıncağında her hafta toplanıp oyunlar oynamış, şarkılar söylemiş. Orman, yaprak hışırtısını bir daha asla kaybetmemiş. Ve Tommy, huzurun ve mutluluğun yalnızca birlikteyken daha güçlü olduğunu öğrenmiş.
Tommy ve Ormanın Hışırtısı Masalına benzeyen bebek masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.